1768-1774 hangi padişah döneminde yaşadı ?

Adalet

New member
1768-1774 Dönemi: Hangi Padişahın İzinde?

Merhaba sevgili forumdaşlar!

Bugün çok ilginç bir tarihsel dönemi konuşacağız: 1768-1774 yılları, Osmanlı İmparatorluğu için bir dönüm noktasıydı. Kimdir bu yılların padişahı, neler olmuştur, bu dönemde kimler varmış, neler yaşanmış? Bu dönemdeki olayları detaylı bir şekilde incelerken, hem tarihsel verilerden hem de insan hikayelerinden faydalanacağız. Hadi gelin, 1768-1774 yıllarına birlikte bir yolculuk yapalım ve bu dönemin padişahını ve onun izinden giden olayları keşfedelim!

Padişah Kimdi? II. Mustafa Dönemi

Bu yıllar, Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Mustafa’nın (genellikle "Genç Mustafa" olarak bilinir) hükümdarlık dönemine denk gelir. II. Mustafa, 1757 yılında tahta çıktı, ancak 1768-1774 yılları arasındaki dönem, Osmanlı'nın pek de parlak bir dönemi değildi. Yine de bu yılların, Osmanlı’nın tarihindeki önemli sayılacak olaylarla dolu olduğunu unutmamalıyız.

Erkekler: Pratik ve Sonuç Odaklı Yaklaşım – Savaş ve Çözüm

Erkeklerin tarihsel bakış açısıyla bu dönemi değerlendirdiğimizde, genellikle "pratik" bir gözle bakılır. Bu dönemin en belirgin olayı, 1768-1774 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun Rusya ile giriştiği savaş olan Rus-Türk Savaşı’dır. II. Mustafa, savaşı kazanmayı ve Osmanlı’nın gücünü pekiştirmeyi amaçlasa da, sonuçlar pek iç açıcı olmamıştır. Sonuçta, bu savaş, 1774’teki Küçük Kaynarca Antlaşması ile sonlanmış ve Osmanlı, Rusya karşısında büyük toprak kayıplarına uğramıştır.

Erkekler için savaşlar çoğunlukla “sonuç odaklı” bir yaklaşım gerektirir. II. Mustafa'nın dönemi de, bu bakış açısıyla değerlendirildiğinde, bir tür "strateji ve çözüm bulma" çabası gibi görülebilir. II. Mustafa, savaşların zorluklarıyla başa çıkmaya çalışmış, ancak sonunda, büyük toprak kayıpları yaşanmış ve imparatorluğun geleceği açısından zor bir dönem başlamıştır. Fakat, pratik bir bakış açısıyla bu savaşa girmek, bazı erkekler için “kazanmayı denemek”ten başka bir şey değildi. Sonuçlar ne olursa olsun, denemek gerekiyordu.

Kadınlar: Empatik ve Topluluk Odaklı Yaklaşım – İsyanlar ve Halkın Duygusal Tepkisi

Kadınlar, tarih boyunca genellikle olaylara duygusal ve topluluk odaklı bakmışlardır. II. Mustafa'nın hükümetinin sonlarına doğru yaşanan Kapıkulu isyanları, halkın bu zorlu savaş dönemindeki ekonomik ve toplumsal sıkıntılarına karşı verdiği büyük bir tepkiyi yansıtır. Kadınlar için, bu isyanlar sadece politik bir olay değil, aynı zamanda halkın günlük yaşamındaki zorlukların bir yansımasıdır.

II. Mustafa, bir taraftan askeri sorunlarla başa çıkmaya çalışırken, diğer taraftan halkın yaşadığı ekonomik çöküşe ve sosyal huzursuzluğa karşı da müdahaleler yapmaya çalışmıştır. Ancak, kadınlar bu tür toplumsal olaylara sadece siyaset gözlüğüyle değil, empatik bir bakış açısıyla yaklaşırlar. Onlar için, halkın sesini duymak, isyanları anlamak ve bu dönemde yaşanan acıları derinlemesine hissetmek daha önemlidir.

Savaşlar ve isyanlar, bazen insanların iç dünyasında büyük kırılmalar yaratır. II. Mustafa dönemindeki bu isyanlar, halkın ve özellikle kadınların toplumsal dayanışma içinde olduğu bir zamanı simgeler. Kadınların gözünden bakıldığında, bu isyanlar sadece yönetime karşı bir öfke değil, aynı zamanda halkın birbirine destek olma, acıları paylaşma ve zor zamanlarda dayanışma çabalarının bir örneğidir.

II. Mustafa’nın Dönemindeki İnsan Hikayeleri ve İzler

II. Mustafa'nın hükümetinin zorlukları, sadece savaşla sınırlı değildi. O dönemdeki pek çok birey ve topluluk, bu büyük değişimlere ve zorluklara nasıl ayak uydurduklarını anlatırken, hem erkeklerin çözüm arayışlarını hem de kadınların duygusal ve toplumsal destek arayışlarını hikayelerle süslemişlerdir.

Bir örnek olarak, dönemin ünlü şairlerinden Nedim’in yazdığı şiirler, II. Mustafa'nın hükümetinin olumsuz etkilerini derinden hissetmiş ve halkı bu zor döneme karşı bir arada durmaya davet etmiştir. Bu şiirler, dönemin toplumsal ve bireysel sorunlarını yansıtan önemli bir kaynaktır. Nedim'in yazdığı şiirlerde, savaşın ve isyanların getirdiği acıların, kadın ve erkek gözüyle nasıl hissedildiği açıkça görülmektedir.

Savaşın Ardında: Küçük Kaynarca ve Osmanlı’nın Geleceği

Sonunda, 1774'te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı’nın Rusya karşısındaki yenilgisini resmileştirdi. Ancak bu antlaşma sadece bir askeri kaybı değil, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun bir bütün olarak büyük bir dönüşümünü de simgeliyordu. Erkekler için, bu bir stratejik başarısızlık olarak görünse de, kadınlar için bu, halkın uzun süreli bir acıya uğraması ve toplumsal bir kopuşun başlangıcıydı.

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Peki, sizce bu dönemin padişahı olan II. Mustafa’nın savaşları ve isyanları halkın gündelik yaşamını nasıl etkilemiştir? Sizce, tarihsel olayları erkek ve kadın bakış açılarıyla nasıl değerlendirebiliriz? Bu dönemdeki savaş ve isyanlar hakkında ne düşünüyorsunuz, günümüzle kıyasladığınızda benzer bir toplumsal dayanışmayı günümüzde görebilir miyiz?

Yorumlarınızı merakla bekliyorum, hadi bu tartışmayı hep birlikte büyütelim!