Telkin sanatı nedir ?

Emile

Global Mod
Global Mod
Telkin Sanatı: Bir Sözün Kalbe Dokunuşu

Selam dostlar,

Bugün size bir hikâye anlatmak istiyorum. Hani bazen bir kelimeyle insanın içi ısınır ya, bazen de bir cümleyle tüm yükleri hafifler… İşte tam da öyle bir hikâye bu. Çünkü “telkin” dediğimiz şey, aslında bir büyü değildir; doğru zamanda, doğru sesle söylenmiş bir sözün kalpte yankı bulmasıdır.

Bir akşamüstüydü, yağmur taneleri pencereden süzülüyordu. Kahveler duman duman, sessizlik derin… İki eski dost, Derin ve Mert, uzun zamandır görüşmemişti. Derin’in yüzünde ince bir yorgunluk, Mert’in sesinde ise fark edilmez bir mesafe vardı.

“N’oldu sana Derin, eskisi gibi ışıldamıyorsun?”

Mert bunu sorarken bile içinde hesap yapar gibiydi. Hayatın problemlerini hep çözülmesi gereken bir denklem olarak görürdü. Kadınlar ağlarken o strateji kurar, sessizliği “çözüm üretme süresi” olarak algılardı. Derin ise tam tersiydi; insanı çözmek için önce hissetmek gerekirdi ona göre.

“Her şeyi çözmek zorunda mıyız Mert?” dedi Derin.

“Bazen sadece dinlemek, bazen sadece yanında durmak da bir çözüm değil midir?”

Mert bir an sustu. Çünkü o an fark etti ki, Derin’in cümlesi bir öğüt değil, bir telkindi. Zihne değil, kalbe dokunuyordu.

Telkin: Sözün Derinliğinde Gizli Güç

Telkin sanatı, aslında insanın insanla kurduğu en zarif iletişim biçimidir. Birini değiştirmeye çalışmadan, ona kendini fark ettirebilmektir. Derin’in kelimeleri Mert’in içinde yankılandıkça, o da fark etti: Telkin, yönlendirmek değil, hissettirmekti.

O gece Derin, çocukluk anılarını anlattı; yağmurun sesinde kaybolan bir masal gibi… Anlattıkça Mert dinledi, ama bu kez sessizliği hesap yapmak için değil, anlamak için kullandı. Çünkü telkin, bazen sessizlikle bile olurdu.

Derin’in annesi hep derdi ki:

“Birini değiştirmek istiyorsan ona ne yapması gerektiğini söyleme, ne hissettiğini hissettir.”

İşte o an Mert, annesinin sözlerini hatırladı. Belki de erkekler “mantığın”, kadınlarsa “kalbin” temsilcisiydi. Ama telkin sanatı, her iki tarafın da birbirine yaklaşabildiği o ince köprüydü.

Bir Erkek, Bir Kadın ve Sözün Dönüştüren Gücü

Mert, ertesi sabah Derin’e küçük bir not bıraktı:

“Dün seni dinlerken düşündüm. Belki de bunca zamandır hep çözüm ararken, duymayı unuttum. Teşekkür ederim, bana yeniden insan olmayı hatırlattığın için.”

Derin o notu eline alınca gülümsedi. Çünkü biliyordu, telkin işe yaramıştı. Ama bunu bilmek için karşısındakinin değişmesini beklememişti; sadece kendi içtenliğini paylaşmıştı.

Telkin sanatı, manipülasyonla karıştırılmamalı. Manipülasyon, karşındakini yönlendirmektir; telkin ise, ona kendi yolunu görmesi için ışık tutmaktır. Bir farkla: Telkin sevgiyle yapılır, manipülasyon korkuyla.

Ve belki de bu yüzden kadınların empatisiyle erkeklerin stratejisi birleştiğinde, ortaya en güçlü telkinler çıkar. Çünkü birinin duygusu, diğerinin mantığıyla el ele verdiğinde insan kalbine ulaşmak mümkün olur.

Telkinin Sessiz Kahramanları

O günden sonra Mert, çevresine farklı bakmaya başladı. Ofiste sinirlenen bir arkadaşını susturmak yerine dinledi, küçük yeğenine nasihat vermek yerine onu sarılarak sakinleştirdi. Her defasında aklına Derin geldi:

“Bazen bir kelime değil, bir bakış bile telkindir.”

Derin ise kendi iç dünyasında başka bir yolculuğa çıktı. Kırılganlığının aslında bir zayıflık değil, iletişimin en saf hâli olduğunu fark etti. Çünkü insan ancak kendi duygusuna sahip çıkarsa, başkasına telkin verebilirdi.

Ve işte o noktada anladı: Telkin, sözü süslemek değil, duyguyu taşımaktı. İçtenliğin sese, sesin kalbe, kalbin ise davranışa dönüşmesiydi.

Forumdaşlara Bir Söz

Dostlar, belki siz de birine yardım etmek istediniz ama “nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum” dediğiniz anlar olmuştur. İşte o anlarda hatırlayın: Telkin, birini ikna etmek değildir; ona aynayı uzatmaktır.

Birine “geçecek” demek bazen kuru bir cümledir ama o cümlenin arkasında bir yürek, bir anlayış, bir sabır varsa işte o zaman telkin olur. Çünkü telkinin asıl gücü, sözcüklerin değil, niyetin içindedir.

Belki bu hikâyeyi okuyan biri, şu anda kendi Derin’ini ya da Mert’ini hatırlayacak. Belki bir dostuna ulaşacak, belki bir kalbe dokunacak…

Son Söz: Telkin, Sevginin Dilidir

Telkin sanatı; bir annenin çocuğuna “yapabilirsin” demesidir, bir dostun sessizce “buradayım” demesidir, bir sevgilinin “inan bana” bakışıdır. Telkin, hayatın telaşı içinde unuttuğumuz bir insanlık dili gibidir.

Bir gün birine moral vermek isterseniz, sadece söz söylemeyin; hissedin, dinleyin, anlayın. Çünkü telkin, söylenen değil, hissedilen bir dildir.

Peki siz hiç birinin telkiniyle değiştiğinizi fark ettiniz mi?

Ya da siz farkında olmadan birine umut olabildiniz mi?

Paylaşın dostlar…

Belki bir kelimeniz, bir başkasının yolunu aydınlatır.